Sunday, February 13, 2011
İbrahim Çallı - Manolyalar
Çağdaş Türk sanatında, asker ressamlardan bu yana, konu olarak güncelliğini ve değerini hep korumuş olan ölüdoğa ( natürmort ) resimlerinin, 1930'lu yıllarda verimli bir dönem yaşadığına tanıklık eden bu tablo, aynı zamanda Çallı'nın sanatçı kişiliği açısından da onun adıyla özdeşleşen bir ölüdoğa versiyonunu önümüze getirmektedir: Manolyalar.Çallı'nın bu konuyu, tutkuya varan bir süreçsellik içinde sık sık tuallerine taşımış olduğunu biliyoruz.Onun bu resimler dizisinde, manolya çiçeğine duymuş olduğu yakınlığın izlerini görebileceğimiz gibi, sanatçının paletinde, zamanla seçkinleşme düzeyine erişmiş olan kendine özgü renk tonlarının, yeşillerin ve açık sarıların, gri-beyazların kahverengilerin egemen olduğu bir renk beğenisine de tanıklı etmekteyiz.Resimde, üzeri küçük bir halıyla örtülü fazla yüksek olmayan bir masa ve onun üzerinde, antika bir vazoya yerleştirilmiş manolyaları görmekteyizManolyaların gelişi güzel yerleştirilmiş doğallık içeren görüntüsü, tablonun yüzeyine egemen bir konumla yer almakta, masanın bulunduğu mekan ise, tablonun sağ tarafında, sağ üst köşesinin oluşturduğu açıyı vurgulayacak biçimde yüzeyi diyagonal bir çizgiyle kesen ve masanın oluşturduğu perspektife paralel bir doğrultuya boşluk imajı veren açık kahverengi ile sağlanmıştır.Yaprakların açık koyu yeşili, çiçeklerin yer yer grileşen beyazı, tablonun önemli bir bölümünü kapsayan açık-koyu kahverengilerle karşıtlık yaratmakta, bu ise resimdeki soyutlayıcı biçim mantığını öne çıkarmaktadır.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment