Otoportre
Ondokuzuncu yüzyılda büyük gelişim gösteren İzlanda Resim sanatı , Kuzey Avrupa gelenekleri üzerine inşa edilmiştir.Özellikle İzlanda'nın özgün doğası , Mitolojisi ve kültüründen beslenen İzlanda'lı sanatçılar dönemlerinin modası olan çeşitli sanat akımlarından etkilenerek Geçmişi çok fazla eski olmayan batılı anlamda resim sanatının gelişmesinde önemli rol oynamışlardır.İzlanda resim sanatının öncülerinde biri olan Ásgrimur Jónsson'da tuvalinde her zaman İzlanda doğası ve halk geleneklerine yer vermiştir.1876 yılında dünyaya gelen sanatçı bir süreliğine İzlanda'dan ayrılarak 1897-1908 seneleri arasında o zaman İzlanda'nın yönetim olarak bağlı bulunduğu Danimarka'da yaşayan sanatçı , yine bu ülkede 1900-1903 yılları arasında Kraliyet akademisinde resim eğitimi görür, 1908-1909 yılları arasında kısa bir süreliğine İtalya'ya giden sanatçı yine 1909 yılında İzlanda'ya döner.Ásgrimur Jónsson'un resim tarzı 19.yüzyılda önem kazanmış Romantik Manzara ressamları ile aynı paralellikte benzerlik gösterir.Özellikle Fransız izlenimcilerinden Corot'nun tarzına çok benzer.Ásgrimur Jónsson bazı eserlerinde ise İzlanda edebiyatında büyük önem taşıyan Sagaları ve Halka masallarını konu alan resimler yapmıştır.Genellikle malzeme olarak Yağlıboya tekniğinde çalışan sanatçı buna tezat olarak Suluboya resimleri ile bilinir.1958 senesinde hayatını kaybeden sanatçı eserlerini , evini ve atölyesini , İzlanda halkına miras olarak bıraktı.1960 senesinde ise evi ve aynı zamanda atölyesi müzeye çevrilmiştir.Kaynakça
No comments:
Post a Comment