Sunday, February 13, 2011

Üstad Kemaleddin Behzad - ( Behzad )

Erken yaşlarda kimsesiz kalan Behzad,  Herat kentini yöneten Timur'un yönetcilerinin koruması altındaki Mirak Nakkaş tarafından büyütüldü ve eğitildi. 1486'da başnakkaş oldu ve bu görevi 1506'ya değin sürdürdü.1506'da İran'da Safevi hanedanının kurucusu olan I. İsmail  (Şah) Herat'ı fethetti. 1514'te Herat valiliğine getirilen İsmail'in oğlu Tahmasp 1522'de Tebriz'e geri dönerken Behzad da onunla birlikte gitti. Tebriz'de hükümdarın koruması altındaki hanedan kitaplığının yöneticiliğine atandı, yazma kitapların minyatürlerle resmedilmesiyle görevlendirildi. Bu görevi ölümüne değin sürdürdü.Öğretmen ve minyatürcü olarak Behzad, Tebriz'in bir sanat merkezi haline gelmesine önayak oldu. Öğrencileri arasında Kasım Ali, Mir Seyyid Ali, Aka Mirak ve Muzaffer Ali vardı.                                                                            
Behzad, şair Cami ve Nevai etrafında toplanan çevreyle yakından bağlantılıydı.Bu çevrenin eserlerinde günlük yaşamın bir sanatsal yorumu sunma savı, onun resim anlayışına güçlü bir etkide bulundu.Behzad’ın bütün miyatürlerinde insanlara ve yaşamlarına dönük bir ilgi ve bunu olabildiğince tam resmetme çabası daha ilk bakışta görülebilir.Özellikle başardığı şeylerden biri ‘’temsil edilebilir’’ dünyanın sınırlarını genişletmek olmuştur.Onunla birlikte minyatürün sınırlı alanına sadece bireysel karekteriyle  verilmiş, konumları titizlikle ölçülüp biçilmiş çok sayıda erkek ve kadın değil; mimari yapılar,bahçeler,akarsular,göletler ve dağ manzaraları da girer.Behzad kompozisyonun farklı unsurlarını birleştirici bir ritme bağlı kılarak ve her şeyi geometrik bakımdan kendine yeterli hale getirerek bütün unsurlar arasında bir ideal ilişki kurar.Oda tasvirine daha büyük bit derinlik ve eskisinden daha belirgin bir gerçeklik duygusu verir.Minyatürlerindeki mimari daha üç boyutlu ve daha değişkendir.Mimari bezemedeki incelik, detaylardaki görkemlilik ve renklerin zenginliğiyle büyüleyicidir. Behzad bahçelerden kırmızı ahşap çitlerle ve oymalı kapılarla ayrılan hafif köşklere ve çinili avlulara özellikle düşkündür.Manzaralarında ise baharlık( nadiren yazlık ) yeşil örtülerine bürünmüş sade ağaçlar,narin serviler,çiçek açan ilkbahar ağaçları, körpe kavaklar  eserlerinin ayırıcı özelliğidir.Sıklıkla karşımıza çıkan diğer motifler yeni filiz vermiş ağaç kütükleri, dalları kurumuş çalıları, bunların kenarları boyunca dibinde çiçek yetişen taşlar, yaprakları geniş bitkiler ve çeşitli renklerde pürüzlü yüzeyli konturları zayıf kayalardır.                                                                                                                                                                      
Minyatüre hareketleri, duruşları, jestleri ve yüzleri canlı gerçeğe uygun bir biçimde tasvirler katmıştır.Kendinden önceki sanatçıların ele almadığı konular üzerine resimler yapmıştır.Birçok değişik figürü iş başında ve günlük yaşamdaki halleri ile birlikte ele aldığı tasvirler vardır. Bunlar çadırda yaşayan insanlar, yemek pişiren kadınlar , kaval çalan çoban gibi.Minyatüründeki sanatsal ifade biçimini yetkinleştirmeyi ve yeni doruklara taşımayı başardı.Minyatürün kompozisyon kusursuzluğu , figürlerin canlı niteliği ve manevi derinlik izleyici üzerinde yoğun bir etki bırakır.                                                                                                                                                                               
İslam sanatı ve mimarisi--- Markus Hattstein Mehmet Kahraman

No comments:

Post a Comment